Taksim İstanbul Havalimanı Vip Vito transfer için en uygun nokta burası. 05528516395 numaralı telefondan 7 gün 24 saat bizlere ulaşabilirsiniz. Sabiha Gökçen Havalimanı Taksim vito araç transferi için de doğru adres biziz.
Taksim Meydanı, İstanbul'un Beyoğlu ilçesinde yer alan ve İstanbul kentinin en ünlü noktalarından biri olan meydan. Çevresindeki lokanta, mağaza, otel, eğlence ve kültür yerleriyle İstanbul'un en büyük turistik çekim merkezinden biridir. Cumhuriyet Döneminde bir meydan haline gelmiş olan Taksim Meydanı, pek çok siyasi ve toplumsal olaya da ev sahipliği yapmıştır. Meydandaki trafiği kısmen yer altına indiren Taksim Yayalaştırma Projesi, 2013 yılında kısmen tamamlanmıştır.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından 2020 Şubat ayında başlatılan uluslararası tasarım yarışmasında, İstanbul halkının oylarıyla birinci olacak projeye göre Taksim Meydanı'nın yeniden düzenlenmesine karar verilmiştir.[1][2]
Şişhane ve Tünel Meydanı'ndan başlayıp ana eksen olan İstiklal Caddesi'nin iki yanında yoğun bir yerleşim sergileyen Beyoğlu, burada ilk kez geniş perspektifli bir boşluğa ulaşır ve bu meydandan geriye, yani tekrar batıya (Sıraselviler) ve doğu yönüne denize (Ayaspaşa-Gümüşsuyu) ve kuzeye (Mete Caddesi ve Elmadağ) doğru giden caddelerle, kendisine ulaşmış olan insan ve taşıt hacmini, çeşitli yönlere dağıtır.
Bu boşluk ancak çok yeni tarihlerde bir meydan kimliği kazanmıştır. Fransız Elçiliği'nin buraya taşınması ile ilk kez Galata Surlarının dışına çıkan Frenk yerleşimi, orta ekseni oluşturan Grande Rue de Péra (İstiklal Caddesi) ile bugünkü meydana vardığı noktada sona eriyor, ondan sonra ise ilkel bir taş patikası bile olmayan toprak zeminli ve az ağaçlı geniş kırlıklar uzanıyordu.
Buraya giren ilk mimari eseri, Frenk ve Levanten çevresine hayli yabancı duran, klasik Osmanlı üslubunda bir su binasıdır. Her yerleşim yerinin olduğu gibi İstanbul'un da yaşamsal sorunlarından biri suydu. İstanbul bir deniz kenti olmakla birlikte bir vahaya dönüşmesinde özellikle 15. ve 18. yüzyıllar arasında yürütülen çalışmalar önemli rol oynamıştır. Galata ve Beyoğlu'nun 18. yüzyılın ilk yarısında giderek büyümesi karşısında mevcut su kaynakları yetersiz hale gelmişti.
Dönemin padişahı Sultan I. Mahmud bu sıkıntıyı gidermek için Belgrad Ormanındaki su kaynaklarını Levent-Mecidiyeköy üzerinden isale hattıyla İstiklal Caddesi'nin baş tarafına yaptırdığı maksemden verilmesini sağladı (1732-1733); şehrin kuzeyindeki gümrah ormanlarından şehre ilk kez su getiren künkler, teraziler ve kemerler sistemi burada sona eriyor ve depolanan su, köşe başındaki taş bir maksemden, çeşitli yönlere taksim ediliyordu. Meydan ve yakın çevresi adını bu maksemden ve suların buradan taksiminden alır. Bir zamanlar cephesinde "Her şeye su ile hayat verdik" anlamına gelen bir ayetin yazılı olduğu Taksim Maksemi, bugün kurumuş da olsa varlığını sürdürmektedir.[4]
Maksemden sonra Harbiye yönüne yüründüğünde görülen duvarın içerisinde Maksemle aynı tarihte inşa edilen ve bir su deposu olarak kullanılmış olan "Taksim Hazinesi" yer alır. Hazinenin duvarı, Cumhuriyet döneminde imar edilmiş ve 1930'ların üslubunda, yarım daire şeklinde, küçüğünden büyüğüne doğru büyüyen raflarla süslenmiştir.[5]
Tarih sırası ile meydana imar getiren ikinci eser, Harbiye yolu başındaki Taksim Topçu Kışlası olmuştur. Bugün Atatürk Kültür Merkezi önüne gelen yeşil alanda da, daha basit bir yapı olan, ortası avlulu ahırlar yer almaktaydı. Kışlanın karşısındaki boşluk, talim yeri idi. Burası 1920'lerin sonunda, bugünkü apartmanlarla dolarak bir semt haline gelmiş ve Talimhane olarak adlandırılmıştır.
Telif Hakkı © 2025 İstanbul Havalimani Transfer - Tüm Hakları Saklıdır.
GoDaddy Destekli